Ülkemizde girişimcilik küresel
ekonominin de gittikçe yaygınlaşması ile birlikte daha fazla önem kazanmaya
başlamış, hükümetler tarafından da kayıtsız kalınmayarak ülke politikalarında
yer etmeye başlamıştır. Gelişmiş birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de
ekonomik istikrarın ve istihdamın çözümünün, girişimcilerin teşvik edilmesini
sağlamak olduğuna inanılmaktadır. Girişimciliğin teşvik edilmesini ilerleyen
yazılarımda paylaşacağım. Şimdi konumuza dönelim.
Yeni girişimciler, akıllarına bir iş fikri veya proje
geldiğinde herhangi bir plan yapmadan, araştırmadan, rakiplerini tanımadan
hemen o işe atılmak isterler. Evet! Girişimciliğin ruhunda bu var fakat bu
atılım çoğu zaman başarısız girişimcilerin ve işletmelerin oluşmasına ve hatta
işletmelerin hızla kapanmasına yol açmaktadır. Unutmayın ki ülkemizde kurulan
işletmelerin % 50'si ilk 2 yılda, % 70'i ilk 5 yılda kapanmaktadır. Sizde
kapanan bu firmalar arasında olmak istemiyorsanız işte size tavsiyeler;
1. İş fikrinizi bir kağıda yazıp, detaylandırın:
Bunun ne önemi var diyebilirsiniz fakat söz uçar, yazı kalır. İş fikrinizin tam
olarak ne olduğunu yazamazsanız işinizi anlatacağınız kişileri de ikna
edemezseniz. ”E benim şöyle bi projem var, yandan 2 düğme çıkıyor, şuraya
basıyon elma veriyor” Böyle iş fikri anlatanlar var! Mutlaka ama mutlaka
işinizin detaylandırılması ve iş planınızın (profesyonel olması şart değil) yapılması gerekiyor.
2. İş fikri uygulanabilir mi?: İş fikrinizin
uygulanabilir olup olmadığını araştırmanızın en iyi yolu rakiplere bir göz
atmaktadır. Bu iş fikri ile rakipler hangi ürün ve hizmetleri sunmuşlar, kime
satmışlar, yıllık ciroları neler? Eğer iş fikriniz yeni bir iş fikri ve henüz
kimse tarafından uygulanmamışsa iki kat riskli bir iş fikriniz var demektir.
Bunun için de yapılabilirlik araştırması için danışmanlara mutlaka
başvurmalısınız.
3. İşi netleştirdik, ya sonra?: İş
fikriniz kafanızda oturdu ve bu işi yapmak için yola koyulacaksınız, peki
nereden başlayacağım? İlk yapacağınız iş -home office mi çalışacaksınız yoksa,
bir yer kiralayıp orada mı çalışacaksınız- çalışma alanınızın
kesinleştirilmesidir.
4. Kuruluş işlemleri: Yer kesinleştikten sonra
evden veya kiraladığı işyerinden çalışan herkesin vergi dairesine başvurması,
vergi numarası ve bağkur kaydı yaptırması zorunludur. Bu işlemlerden sonra
girişimci ilgili odalara kayıt olur, noterden imza sirküleri ve şirket
sözleşmesi gibi belgeleri alır. Bu işlemler en fazla bir hafta sürmekte, masraf
olarakta şahıs işletmeleri için 500-1.500 TL arası, limited şirketler içinde
1.000-2.500 TL arasında bir masraf teşkil etmektedir.
5. Demirbaşlar: Kuruluş işlemleri sürerken
işletmemize alacağımız makine teçhizat-ofis donanım-yazılım gibi
demirbaşlarımızın araştırmaları yapılmalı ve bunları işletmemize faaliyete
başlayabilmek için almalıyız. Evden çalışmayanlar işletmenin tüm elektrik, su,
telefon, internet başvurularını yapmalı ve tam olarak faaliyete hazır hale
gelmelidirler.
6. İnsan Kaynakları: Girişimcilerin en büyük
yanlışı “herşeyi ben bilirim!” düşüncesidir. Oysa bir işletme kurulduğunda tüm
kademelerde kendisi rol almak isteyen işletme sahipleri çoğunlukla başarısız
olmaya mahkumdurlar. Mutlaka ama mutlaka işin ehli nitelikli elemanlarla
çalışılmalı, bilinmeyen bir şeyler olduğunda onlara danışılmalıdır.
7. Açılış/Tanıtım: Sürecini çok genel olarak
sizi sıkmadan anlattığım girişimciliğin en önemli aşaması tanıtımdır. Siz
isterseniz dünyanın en verimli ürününü/hizmetini üretin/sağlayın eğer ondan
kimse haberdar değilse satış yapamazsınız. Bu yüzden ürün veya hizmetinizi
doğru pazarlama kanalları kullanarak pazarlamalısınız. Bu konuya da daha
sonraki yazılarımda değineceğim.
İşinizi kurdunuz, hayırlısı olsun… =)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder